Bülbül ve Kral

Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde pireler berber için develer tellal iken. Çok uzak ormanların birinde bir bülbül varmış. Bu bülbülün güzelliği dilden dile dolaşırmış. Bülbülün endamlı boyu canlı ve parıldayan tüyleri, tüylerinin rengârenk hali herkesin dikkatini çekermiş. Bütün ülkenin buradaki bülbülden haberi olmuş herkes bu bülbülü görmek istermiş. Fakat bülbül kendini bir türlü göstermemiş.

Bu bülbülün birde çok güzel dillere destan bir sesi varmış. Çok güzel şarkılar söylermiş. Bülbülün sesinin güzel olmasının yanında birde şifa getirdiği söylenirmiş Kim bir yerde bu sesi duysa hemen bilirmiş ki bülbül buralarda bir yerde. Bu bülbülün ünü ülkenin sarayına kadar gitmiş. Bir gezgin gidip krala demiş ki “kralım buradaki ormanlarda bir bülbül varmış. O kadar güzel o kadar güzel renkleri varmış ki görenlerin içini açıyor, ayrıca o kadar güzel bir sesi varmış ki sesi hastalara bile iyi gelirmiş.

 Kim dinlese hemen şifa bulup ayaklanıyor. Bu haber karşısında şaşkınlığını gizleyemeyen ülke kralı derhal emretmiş, çabuk o bülbülü yakalayın bana getirin diye. Ama kimse sebebini anlamamış. Neden kral bir kuşu yakalatmak ister ki. Ne suçu var diye merak edilmiş. Bu haber bugün ülkede yayılmış, bülbülün kulağına kadar gitmiş.

Bülbülde kendin isteği ile kralın yanına gitmiş. Kral muhafızlarına derhal yakalatma emri vermiş. Kuşu yakalayan muhafızlar bir kafese koymuşlar. Bülbülün canı çok sıkılmış. Kralım beni neden yakalattı diye sormuş kralda üzgün bir şekilde demiş ki. Bülbül, ben seni cezalandırmak için yakalamadım. Benim bir kızım var ve çok hasta. Ben duydum ki sen şarkı söyleyerek hastalara iyi geliyormuşsun. Bülbülde çok sinirlenmiş ve demiş ki sen beni kafese koydun ben sana şarkı falan söylemem.

Neden söyleyeyim ki. Kral da eğer ben seni kafesten çıkarırsak sen kaçar gidersin o yüzden çıkaramam. Benim kızımın iyi olması sana bağlı. Hem sen benim kızımı iyi edersen ben sana istediğin her şeyi veririm. Dile benden ne dilersen demiş. Bülbülde biraz düşünmüş ve bu teklif ona çok mantıklı gelmiş. Krala dönüp demiş ki gerçekten yapacak mısın?

 Kralda evet söz veriyorum demiş. Bu teklifi kabul eden bülbülü kralın yanına götürmüşler. Bülbül o dillere destan sesi ile çok güzel şarkılar söylemiş ve bir mucize olmuş. Kralın kızı kendine gelmiş ayaklanmış bülbülün sesinden şarkılar dinlemiş.

Çok mutlu olan kral sevincinden ağlamış. Daha sonra bülbüle dönüp demiş ki dile benden ne dilersen. Bülbül de demiş ki. Derhal haber sal. Bundan böyle hiçbir hayvan kafeslere koyulmayacak. Çünkü beni bu kafese koyduğunda ben çok üzüldüm. Kral bülbülün bu isteğinin yerine getirmiş. O günden sonra bu ülkenin hiçbir canlı kafeslere konulmamış.

Benzer Masallar