Eski zamanlardan birinde bir adam ve onun bir eşeği varmış. Bu eşek yorgunluk nedir bilmeden çuvalların hepsini taşırmış. Fakat gel zaman git zaman gücünden kaybetmeye ve artık çuvalları taşıyamamaya başlamış. Eşeğin sahibi ise eşeği işe yaramaz olarak görmeye başlamı ve onu boş yere beslemeyi gereksiz görüyormuş. E
Bir gün, Aslan kırda dolaşırken bir ses duymuş. İrkilmiş:— Nedir acaba? demiş. Kim bilir, belki de çok yaman bir hayvandır. Sesine baksana, ne gürültülü! Benden baskın çıkar da şuracıkta paralayıverir beni! Neme gerek, sineyim, bekleyeyim, Canımı kurtarırım hiç olmazsa.Beklemiş. Bir de ne görsün? Bir kurbağa!
Yoksul fare koca ormanda hep korku içinde yaşarmış. Tilkiden korkar, kurttan ödü kopar, en çok da yaban kedisini görünce dehşete düşermiş. Bırakın bu yabani hayvanları, çevresinde bir dal çıtırdasa yüreği ağzına gelir, korkudan bayılacak gibi olurmuş.Fare artık bu korkuya dayanamayacağını anlayınca ormanın kralı
Aslan yan gelmiş yatmış, hor hor uykuya dalmış. Sıçanın biri deliğinden çıkmış. Başlamış aslanın üzerinde oynayıp cirit atmaya. Aslan uyanmış, tedirgin tedirgin bakınmış;-Ne oluyor üstümde diye aranıyorken kapı önünden geçen bir tilki aslanın bu durumunu görünce, hemen taşı deliğine koymuş, aslanı alaya al
Günlerden bir yaz günü aslan su içip serinlemek amacıyla bir su başına gelmiş. O sırada yabandomuzu da suya eğiliyormuş. Aslan:– Çekil bakalım da suyumuzdan içelim, ” demiş.– Ne demek çekil?, demiş yabandomuzu. Biz hayvan değilmiyiz? Bizde su içmez miyiz? Amma şey asıl sen çekil!“Sen çekil, hayır sen çek
Günlerden bir gün aslan öfkelenmiş. Ağzından köpükler saça saça her yana, herkese saldırmış. Bu durumu gören deve:– Ah, başımıza gelenler ah! diye dövünmüş, dizlerine vurmuş. Bu aslan aklı başındayken yapmadığını bırakmadı. Şimdi kudurdu ya, kim bilir neler neler yapacak bize!Kötülük yapanlar güçlendik
Ormanların birinde fitneci bir aslan yaşarmış. Fitneci aslan ormanda aç aç gezerken çayırdaki üç ineği gözüne kestirmiş:Kestirmiş ya, üçünden korkmuş.“Ben birini parçalarken öbür ikisi bir olur, hakkımdan gelirler sonra.” diye düşünmüş.“En iyisi,” demiş, “Bunları ben birbirlerinden ayırayım, teker
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde bin bir çeşit canlının ve rengin yaşadığı büyük bir orman varmış. Gel zaman, git zaman bu büyük ormanda kuraklık baş göstermiş. Hayvanlar susuz kalmış, ölümle burun buruna gelmişler.Ormandaki bütün dereler kurumuş, kuyuların suyu bitmiş, bitkiler sa