Bir varmış, bir yokmuş. Uzak ülkelerinden bir tarla kuşu varmış. Bu tarla kulu buğdaylar henüz yeşerirken kendisine bir yuva yapmış. Her gün birer yumurta yapıp üzerine yatarmış. Bir müddet geçtikten sonra yumurtaları çatlamış, yavruları yumurtadan çıkmış. Yavruların kanatları çıktığı halde uçmayı öğrenememiş
Uzaklarda bir ormanda gezmeye çıkan geyik, susuzluktan dili damağı birbirine yapışmış. Çok geçmeden dere kenarına gelmiş. Derenin berrak suyundan kana kana içmeye başlamış. Suyunu içtikten sonra tam dere başından ayrılacakken birde suyun üstünde yansımasını görmüş. Aman Allahım, ne güzel boynuzlarım varmış, çatal g
Bir atasözü var; ‘Tilki erişemediği üzüme koruk dermiş.’ Bu atasözünden daha uzun olan bir masalımız var. Haydi hep beraber tilkiyle üzümler masalını okuyalım..Açlıktan ölmek üzere olan bir tilki, asmalarında üzümü bol olan bir bağa gizlice girmiş; üzümler öyle güzel görünüyorlarmış ki tilkinin ağzının
Av sezonunun açılmasıyla avcılar ava çıkmışlar. İlk iş olarak ormanda bir tuzak kurmuşlar. Kartalın biri de avcıların kurduğu bu tuzağa yakalanmış. Ne yapmış ne etmişse tuzaktan bir türlü çıkamamış. Oradan bir çiftçi geçiyormuş, kartalın o güzelliğine, gözlerinin o bakışına dayanamamış, kurtarıp azat etmiş.
Ormanların birinde fitneci bir aslan yaşarmış. Fitneci aslan ormanda aç aç gezerken çayırdaki üç ineği gözüne kestirmiş:Kestirmiş ya, üçünden korkmuş.“Ben birini parçalarken öbür ikisi bir olur, hakkımdan gelirler sonra.” diye düşünmüş.“En iyisi,” demiş, “Bunları ben birbirlerinden ayırayım, teker
Günlerden bir gün, bir kartal yuvasını yaşlı bir meşe ağacının tepesine yapmıştı. Bir yaban kedisi de bu ağacın ortasındaki bir kovukta yaşıyordu. Yerde ise domuz yavrularıyla birlikte mutlu bir şekilde yaşıyordu. Yaban kedisinin hainliği olmasaydı belki her şey daha güzel olabilirdi. Fakat yaban kedisi hainlik peşindeydi
Ezop masallarının en kısa örneklerinden bir masal.Günlerden bir gün aslan mı ölmüş, yoksa ortalıktan kaybolmuş da bir seyahate mi gitmiş? Belli değil. Yalnız hayvanlar toplanmışlar; Kendimize yeni bir başkan, bir yönetici seçelim demişler.Deve ile fil adaylıklarını koymuş. Ama maymun ordu bozan ya, hemen atılmış:
Günlerden bir gün, ok atışıyla ünlü bir avcı, avlanmak için ormana gitmiş. Avcıyı gören hayvanlar korkuyla sağa sola kaçarak gözden kaybolmuşlar. İçlerinden sade aslan kaçmamış, üstelik avcıya meydan okumuş. Avcı, aslanın karşısına geçim okunu mızrağa yerleştirdikten sonra yayı girmiş ve; ” Habercimin sana bir