La Fontaine Masalları

Saz ile çınar

Kocaman bir çınar ağacıyla incecik gülden narin bir saz birbirlerine komşuymuş. Çınar saza tepeden bakarak şöyle demiş: “ bir kendime bir sana bakıyorum da acıyorum sana ne kadar ince ne kadar narin canlılarsınız böyle.En küçük rüzgâr da hemen beliniz bükülür. En küçük su dalgası anında ürpertir. Zavallılar.”

Dalkavuk Kurt

Bir gün ormanlar kralı aslan yaşlanmış,çıkar yol aramış yaşlılığına,“Çare yok” denilmezmiş hiç krallara.Aslan haber salmış hayvanlara, dostlar istemiş.Dört bir yandan koşanlar, ilaç, sağlık verenler, tümünü toplamış başına.Yalnız tilki yokmuş aralarında.Evine kapanmış, gelmemiş.Kurt da, dalkavukluk e

Gelincik, Kedi ve Minik Tavşan

Minik tavşanındı bu saray.Bir sabah bayan gelincik zaptetti onu hemencecik.Vay kurnaz, vay!Ev sahibi evde bulunmadığından kolay oldu bu iş pek kolay.O gün şafakla çıkıp gitmişti tavşan.Kırlar kekik kokuyordu, mis gibi kekik.Bizimki yiyip içip mahzenine döndüğü zaman gelincik pencereye dayamıştı burnunu.Tavşan o

Tilki ile Horoz

Bir çiftlikte güzel bir horoz yaşıyordu. Horoz her sabah çiftliğin yakınındaki bir ağaca çıkar, güzel sesiyle… Ü!…ürü!… ü!… ürü!… ü!… diye öter. Çiftlikteki hayvanları uyandırırdı. Çiftliğin yakınında bir de tilki yaşıyordu.Tilki horozun sesini duydukça, onu yemeyi içinden geçirir,nasıl yakalayaca

Korkak Tavşan

Adı üstünde korkak bir tavşan ormanın birinde yaşarmış. Küçük bir tıkırtı korkutur, minik bir hareket ürkütürmüş onu. Tir tir titremeye başlarmış hemen. Bu nedenle evden dışarıya çıkamazmış. Bütün gün pencereden dışarıyı seyredermiş.“ne olurdu” dermiş “dışarısı bu kadar tehlikeli olmasa! Bende dış

Kocamış Aslan

Ormanlara korku salanŞahların şahı aslan,Kocamış, yatalak olmuş,İninde içini çeker dururmuş«Hey gidi günler, hey» diye.Dünkü uşakları başlamışOnun güçsüzlüğüyle güçlenmeğe;Önünde titriy enler üstüne yürümüş:At gelmiş çifte atmış böğrüne,Kurt gelmiş kıçını ısırmış,Öküz gelmiş boynuz

İki Katır

İki katır yürüyormuş yan yana,Biri yulaf yüklüymüş, biri para:Köylülerden tuz vergisi toplamışlar,Koca bir heybe dolusu mangır.Para yüklü katırda bir çalım, bir çalım,Başı havalarda,Boynunda çıngırak şıngır mıngır:Zenginim zengin der gibi, sağa sola.Derken eşkıyalar sökün etmiş;Doğru vergi kat

Kırlangıç ve Yavru Kuşlar

Bir kırlangıç dünyayı geze dolaşa çok şeyler öğrenmiş. Atalarımız ne demiş:“Bir şeyler kalır çok görenin kafasında.”Bizim kırlangıç önceden bilirmişBüyük küçük bütün fırtınaları,Gemiciler ondan alırmış haberi.Bir gün, bir yerde, kırlangıç bakmış,Tarlasına, sıram sıramKenevir tohumu