Bu öykü bir çiftçi ile onun sihirli kazanı hakkında! Uzak bir köyde, Rama adında bir çiftçi yaşarmış. Rama iyi ve bilge bir adammış. Birkaç dönümlük tarlası varmış. Gerçi iyi bir çiftçiymiş, ama tarlası hiç ürün vermezmiş. Başka çiftçiler tohum ekip hasat yaparmış, Rama ise çapalar, çapalar ama tarlası hep ço
Uzun zaman önce, iyi bir avcı yaşarmış. İyi kalpli bir insanmış. Bir gün, yürüyüş yaparken yaşlı bir kadına rastlamış. Kadın ona sormuş. Yaşlı kadın: -İyi günler iyi günler. Sen iyi bir insana benziyorsun ama ben açım ve susadım. Bana yiyecek bir şey ver. Avcı yaşlı kadına acımış ve bütün yiyeceğini ona vermi
Küçük Alice ve ablası, güneÅŸli bir öğleden sonra parka gitmeye karar vermiÅŸler. Ablası kitap okumaya baÅŸladığında, Alice’in onu beklemekten canı sıkılmış. Alice: -Ablam benimle oynamaya söz vermiÅŸti. Ama belli ki içinde resim olmayan bir kitap, büyükler için daha ilginç oluyor. Aaah! Büyükleri hiçbir zaman anlamayacaÄ
Evvel zaman içinde, ufak bir kasabada, fakir bir köylü çiftin başına talih kuÅŸu konmuÅŸ. Bir oÄŸulları olmuÅŸ. Sol kulağının arkasında bir kral tacı lekesi varmış. BebeÄŸin büyük adam olacağı söylenmiÅŸ. Sadece ailesine deÄŸil, bütün kasabaya ÅŸans ve servet getirecekmiÅŸ. Aynı zamanda yeteri kadar büyüdüğünde kralın kÄ
Lemuen Gulliver İngiltere’nin Nottinghamshire kentinde doğdu. Ailesi orta sınıf bir aileydi, Gulliver’in doğumuna çok sevinmişlerdi. Gulliver’in ailesi onun bir cerrah olmasını istiyorlardı. Ancak Gulliver çoğunlukla gezmeyi, ve denizleri keşfetmeyi hayal ediyordu. Gulliver:- Ah denizleri gezmeyi ve daha ön
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, periler ülkesinde, küçük bir peri kasabasında, güzel mi güzel bir peri kızı yaşarmış. Yanakları al al, saçları upuzun, altın gibi bir kalbi olan bu perinin kimseciklere bir kötülüğü dokunmazmış. Al yanakları, uzun ve sarı saçlarıyla, masmavi gözleriyle herkesi kendine hayra
Günlerden bir gün, henüz güneş doğmadan, çiğ damlaları nilüfer çiçeklerinin üzerinde usul usul salınmaya başlamışlardı. Çiğ damlaları oluştukça, nilüferler daha da parlaklaşıyorlardı. Nilüfer tomurcukları yavaş yavaş açılıp doğan günü karşılamaya hazırlanıyorlardı. Tomurcuklardan biri daha yavaş açılıyo
Evvel zaman içinde, büyük yoÄŸun bir ormanın kenarında oÄŸluyla beraber yaÅŸayan bir oduncu varmış. Fakir ama çok mutluklarmış. Sam:- Senin bezelye çorban ve ekmeÄŸin çok güzel baba! Dünyanın en iyileri! John:- Ha Ha Haha.. Hadi bakalım doÄŸru yataÄŸa. Sam:- Yarın sınav sonuçlarını alıyoruz. Frank benim birinci olacağımı dÃ