Su Damlası

Çoğu zaman dikkat etmediğimiz, küçük şeyler, yaşamımızdan pek çok örnekler taşır. Su Damlası Masalı da bunlardan biri.

Geçmiş zamanların birinde, Dev Amca adında biri yaşarmış. Dev Amca, etrafındaki güzel ve ilginç olan her şeye sahip olmak ister, onları elde edemezse çılgına dönermiş. Böyle durumlarda bir büyücüden yardım alır ya da kendisi bir yol arayarak, onlara sahip olmaya çalışırmış.

Bir gün, geniş ve büyük pencereleri bulunan evinden, dışarıdaki yağmuru seyrederken, cama düşen bir su damlasını ilginç bulmuş. Hemen onu alıp incelemek istemiş. Su damlasının içinde neler olduğunu merak etmiş. Hemen çalışma odasına giderek bir büyüteç getirmiş. Su damlasının içinde neler olduğunu, böylece daha iyi görebilecekmiş.

Su damlasını büyüteç yardımıyla incelemiş incelemiş, içinde gözle görülmeyecek kadar küçük canlılar olduğunu fark etmiş. Bu, tam da Dev Amca’ya göre bir çaba olmuş. Onun en çok hoşuna giden ilginçliklere bir yenisi daha eklenmiş.

Dev Amca, canlıları daha iyi görebilmesi için onları renklendirmeyi düşünmüş. Hemen su damlasının üzerine kırmızı bir renk damlatmış. Bu kırmızı renkli boya, çok güçlü bir büyücünün kanıymış. Su damlasında bulunan minik canlılar, damlatılan renkle pespembe bir görünüm almışlar. Birden yeni bir şey daha keşfetmiş. Minik canlılar ne kadar da insanlara benziyor, diye düşünmüş. Hiç durmadan birbirleriyle kavga ediyor, birbirlerini çekiştiriyor, acımasızca birbirlerine saldırıyorlarmış.

“Aslında, benim için ilginç olan şey yalnızca bir su damlasından ibaret.” demiş Dev Amca. Bulduğu ilginçliğe sevinmiş. Ne kadar da bizlere benziyorlar. Tıpkı bizim yaşamımız gibi. Oysa bu canlılar birbirleriyle kavga etmek, acımasızca birbirlerine saldırmak yerine, birbirlerini sevseler, hayat hepsi için daha güzel olmaz mı?

Hepimiz birbirimizi sevsek, birbirimize daha anlayışlı ve hoşgörülü davransak, bizim dünyamız da daha yaşanabilir bir yer olmaz mı?

Benzer Masallar