Uykucu Baykuş ile Rüzgârın Sırrı - 6 Yaş Masalları
|

Uykucu Baykuş ile Rüzgâr

Uykucu Baykuş ile Rüzgâr – 6 Yaş Masalları

Bir varmış bir yokmuş…
Gökkuşağının bittiği yerde, çiçeklerin konuştuğu, ağaçların şarkı söylediği bir ormanda Uykucu Baykuş adında bir kuş yaşarmış.

Uykucu Baykuş’un gerçek adı Uluvi’ymiş ama herkes onu çok uyuduğu için Uykucu Baykuş diye çağırırmış. Gün boyunca gözlerini yarı açık tutar, gece olunca da uyumaya devam edermiş. Diğer baykuşlar avlanırken, o yumuşacık yuvasında rüyaların içinde kaybolurmuş.

Ormandaki hayvanlar bazen ona takılırmış:

— “Uluvi! Gece kuşusun ama sen gündüz gibi uyuyorsun!”

O ise her defasında gerinip:

— “Uykunun sırrını bilen kazanır…” dermiş.

Ama kimse onun ne demek istediğini anlamazmış.

Bir Gece Değişen Her Şey

Uykucu Baykuş ile Rüzgarın Sırrı - Çocuk Masalları

Bir gün ormanda garip bir şey olmuş.
Rüzgâr durmamacasına esmeye başlamış. Ama bu, serin ve tatlı bir rüzgâr değilmiş.
Sanki sinirlenmiş gibi uğuldayan, ağaçların yapraklarını koparan, çiçekleri ürküten bir rüzgâr!

Hayvanlar saklanacak delik aramış.
Tavşanlar inlerine, sincaplar ağaç kovuklarına, geyikler ise kalın çalılıkların arkasına kaçmış.

Ama Uykucu Baykuş hiç uyanmamış.

Ta ki…
Rüzgâr, yuvasının çatısını uçurana kadar!

“Vuuuuhhhh!” diye bir uğultu gelmiş kulaklarına.
Gözlerini açtığında tüyleri birbirine karışmış, yastığı çam dalıyla değişmiş.

— “Bu da ne böyle?” demiş kendi kendine.
— “Rüzgâr niye bu kadar öfkeli?”

Rüzgârla Konuşan Kuş – 6 Yaş Masalları

Uykucu Baykuş, kanatlarını çırparak gökyüzüne yükselmiş.
Rüzgâr o kadar güçlüymüş ki, uçmakta zorlanmış.

Uykucu Baykuş - 6 Yaş Masalları

Ama sonra çok uzaklardan gelen bir fısıltı duymuş:
— “Kimse beni dinlemiyor… O yüzden konuşmak yerine haykırıyorum…”

Uykucu Baykuş şaşırmış.
— “Rüzgâr mı konuşuyor yoksa rüya mı görüyorum?” demiş.

Fısıltı devam etmiş:
— “Beni yalnızca uyanık kalmayı bilenler duyar…”

Uykucu Baykuş biraz utanmış. Belki de bu yüzden yıllarca rüzgârın söylediklerini hiç duymamıştı.

Kaybolan Tohumların Hikâyesi

Rüzgâr, Baykuş’a bir hikâye anlatmaya başlamış:

— “Ben her bahar binlerce çiçek tohumu taşırım. Onları yeni yerlere götürür, yeni yaşamlar başlatırım. Ama bu yıl… kimse toprağını hazırlamadı. Ağaçlar konuşmayı bıraktı. Çiçekler dinlenmeyi unuttu. Herkes hızlı, herkes yorgun…”

Baykuş başını eğmiş.
— “Yani sen öfkeli değil, üzgünsün…” demiş.

Rüzgâr hüzünle esmiş:
— “Evet. Ben bir taşıyıcıyım. Ama artık neyi taşıyacağımı bilmiyorum.”

Uykudan Uyanan Orman

Uykucu Baykuş, ilk kez hayatında gerçekten uyanmış gibi hissetmiş.

O gece tüm ormanı dolaşmış. Ağaçlara fısıldamış, çiçeklere şarkılar mırıldanmış. Sincapların kapısını çalmış, tavşanların ini önünde durmuş:

— “Topraklar kuruyor, tohumlar çaresiz. Rüzgâr artık yolunu kaybediyor. Hep birlikte uyanmalıyız.”

Hayvanlar önce şaşırmış ama sonra birer birer dinlemeye başlamışlar.

Sabah olunca ormanın dört bir yanında temizlik başlamış.
Kırık dallar toplanmış, kuru yapraklar gömülmüş, toprağa yeni çukurlar kazılmış.

Ve sonunda…

Rüzgâr tekrar uğramış.

6 Yaş Masalları

Ama bu kez tatlı tatlı esmiş.
Çiçek tohumlarını yavaşça yere bırakmış.
Yapraklarla dans etmiş, dallara neşeyle dokunmuş.

Rüzgârın Teşekkürü – Masal Oku

Gün batarken Uykucu Baykuş bir ağacın dalında oturuyormuş.
Yüzüne vuran rüzgâr artık onu korkutmuyormuş.
Tam uykuya dalacakken, kulağına bir ses gelmiş:

— “Teşekkür ederim. Uyanmayı bilen kalplere ihtiyacım vardı.”

Ve o günden sonra ormanda rüzgâr hiçbir zaman öfkeli esmemiş.
Çünkü herkes doğayı dinlemeyi öğrenmiş.

Masalın Öğretisi:

🌿 Doğa bizimle konuşur. Onu duymak için sadece kulaklarımızı değil, kalbimizi de açmalıyız.
🕊️ Bazen gerçek uyanış, gözümüz açıkken değil, kalbimiz açıkken olur.

Benzer Masallar

  • |

    Yastık Adası’na Yolculuk

    Yastık Adası’na Yolculuk – Uyku Masalları Uykuya Direnen Emir Emir, 5 yaşında, meraklı mı meraklı bir çocuktu.Uyumayı pek sevmezdi. Geceleri gözleri açık yatakta döner durur,“Biraz daha oyun oynasam…” diye iç geçirirdi. Bir gece, annesi odasına geldi, saçlarını okşadı ve şöyle fısıldadı:— “Emirciğim, uyku yalnızca dinlenmek değil, bazen masal gibi bir yolculuktur.” Emir başını yastığa koydu…

  • |

    Tavşan Kıpır’ın İlk Yürüyüşü

    Minik Tavşan Kıpır’ın İlk Yürüyüşü – 3 Yaş Masal Oku Bir varmış, bir yokmuş… Yeşil çimenlerin arasında, küçük bir yuva varmış.Bu yuvada Minik Tavşan Kıpır, annesiyle birlikte yaşarmış. Kıpır çok meraklı bir tavşancıkmış ama dışarı çıkmaktan biraz korkarmış. Her sabah yuvanın kapısına kadar gelir, başını uzatır ama adımını dışarı atamazmış. Bir sabah annesi ona demiş…

  • |

    Renkli Toplar

    Renkli Toplar – 3 Yaş Masalları Bir Oda, Üç Top Minik bir odada üç top yaşarmış.Birinin adı Zıpzıp, rengi kırmızıymış.Diğerinin adı Pofuduk, rengi maviymiş.Üçüncüsü ise Çıtçıt, yemyeşilmiş. Her sabah güneş odayı aydınlatınca, üç top zıplar, döner, neşeyle kahkahalar atarmış.Ama bir sabah…Zıpzıp zıplamadan dururmuş.Pofuduk yuvarlanmayı bırakmış.Çıtçıt da kenara çekilmiş. “Ben En Güzelim!” Zıpzıp bağırmış: — “Ben…

  • |

    Tilki ile Kaplumbağanın Dostluğu

    Tilki ile Kaplumbağanın Dostluğu – Hayvan Masalları Ormanın En Hızlısı, En Yavaşı Günlerden bir gün, yemyeşil ağaçların, çiçeklerle dolu çayırların olduğu bir ormanda Tilki Ferit yaşarmış. Ferit, ormanın en hızlı, en kurnaz ve en konuşkan hayvanıymış. Her sabah uyanır, ağaçların arasında koşturur, diğer hayvanlara hava atar, övünür dururmuş: — “Beni geçebilecek bir canlı yoktur!”— “Benim…

  • |

    Keloğlan ve Konuşan Halı

    Keloğlan ve Konuşan Halı – Keloğlan Masalları Eski Pazardaki Sır Bir gün Keloğlan, köyün pazarına inmiş.Cebinde sadece üç bakır akçesi varmış ama morali yerindeymiş. — “Belki ucuz bir şey bulurum da anama hediye götürürüm,” demiş. Pazar kalabalıkmış. Baharatlar, oyuncaklar, meyveler… ama Keloğlan’ın parası yetmemiş. Tam geri dönecekken köşede yaşlı bir amca, yere serilmiş yıpranmış bir…

  • |

    Zaman Sandığı

    Zaman Sandığı – 6 Yaş Masalları Ertelemenin Ustası Arda, 7 yaşında, meraklı mı meraklı bir çocuktu. Ama bir huyu vardı ki, annesi de babası da bu yüzden biraz dertliydi:Her şeyi erteliyordu. — “Arda, ödevini yaptın mı?”— “Yapacağım birazdan…” — “Odanı topladın mı?”— “Az sonra…” — “Dişlerini fırçaladın mı?”— “Sonra, sonra…” Ve o “sonra”lar hiç gelmiyordu….

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir