Rüzgarla Yarışan Çocuk
Rüzgarla Yarışan Çocuk – Masal Oku
Bir varmış bir yokmuş…
Uzak bir köyde, Ali adında meraklı, tatlı bir çocuk yaşarmış. Ali’nin en sevdiği şey, kırlarda koşmakmış.
Ama koşmayı sevse de bir türlü hızlı olamazmış.
Arkadaşları koşu yarışları yaparken Ali hep geride kalırmış.
Bir gün okulda duyuru yapılmış:
— “Bu yıl da Bahar Koşusu düzenleniyor! Katılmak isteyenler öğretmenine başvursun!”
Ali’nin kalbi heyecanla atmış. Koşuyu kazanmak değil, sadece koşmak bile onun için büyük bir hayalmiş. Ama cesareti yokmuş.
Arkadaşları hep alay edermiş:
— “Ali mi? O daha ayakkabısını bağlamadan biz varış çizgisine ulaşırız!”
Bu sözler Ali’yi üzse de pes etmeyi düşünmemiş.
Yeni Bir Karar – Masal
O gece annesiyle birlikte çay içerken şöyle demiş:
— “Anne… ben yarışa katılmak istiyorum ama herkes benimle dalga geçiyor.”
Annesi gülümseyerek cevap vermiş:
— “Ali, herkes senin ne kadar hızlı koştuğuna değil, ne kadar kararlı olduğuna bakmalı. Kazanmak, ilk olmak değildir. Kendini aşmak, en büyük başarıdır.”
Bu sözler Ali’nin yüreğine umut olmuş.
Ertesi sabah gün doğmadan kalkmış.
Herkes uykudayken o evlerinin yanındaki toprak yolda koşmaya başlamış.
Başta birkaç dakika bile zor dayanıyormuş. Ama her gün biraz daha fazla koşmuş.
Bazen ayağı burkulmuş, bazen nefesi yetmemiş. Ama hep devam etmiş.

Sabahların Sessiz Kahramanı
Köyde herkes uyurken, yalnızca kuşlar Ali’nin koşusuna tanık oluyormuş.
Serin sabahlarda toprağın kokusunu içine çekerek, yavaş ama kararlı adımlarla ilerlemiş.
Bir sabah Ali’nin öğretmeni erkenden yürüyüşe çıkmış.
Yolda Ali’yi koşarken görünce şaşırmış.
— “Ali? Bu saatte ne yapıyorsun?”
Ali utanarak cevap vermiş:
— “Yarışa hazırlanıyorum hocam… ama kimseye söylemeyin olur mu?”
Öğretmen başını sallamış, gülümseyerek:
— “Sen doğru olanı yapıyorsun, evladım. Devam et.”
Yarış Günü – Çocuk Masalları
Aylar geçmiş. Bahar Koşusu günü gelip çatmış.
Okulun bahçesi rengarenk süslenmiş. Tüm öğrenciler, öğretmenler ve aileler toplanmış.
Yarışçılar sıraya dizilmiş. Ali de aralarındaymış.

Bazı çocuklar hâlâ onunla dalga geçiyormuş:
— “Geçen yılın en yavaş çocuğu da gelmiş!”
Ama Ali bu sefer sessiz kalmış. Çünkü içinde bir şey değişmişti: Korku gitmiş, yerine inanç gelmişti.
Rüzgarla Yarış
Düdük çalmış. Tüm çocuklar aynı anda koşmaya başlamış.
İlk başta Ali yine geride kalmış.
Ama birkaç saniye sonra nefesini düzenlemiş, adımlarını dengelemiş.
Ali, her sabah yaptığı gibi içinden saymaya başlamış:
“Bir, iki, üç… Devam!”
Yavaş yavaş öndekileri geçmeye başlamış.
Aylar süren sabah antrenmanları, yere düştüğü ama yeniden kalktığı anlar, hepsi birer güç olmuş ona.
Son düzlüğe geldiklerinde Ali artık birinciymiş!
Kazandığı Sadece Yarış Değildi
Yarış bittiğinde herkes şaşkınlıkla alkışlamış.
Ali sadece hızlı değil, kararlı ve sessizce azmetmiş bir çocuktu artık.
Öğretmeni madalyayı verirken gözleri dolmuş:
— “Ali, sen yalnızca bir yarış kazanmadın. Kendini yendin. En büyük zafer budur.”
Arkadaşları artık onunla dalga geçmiyormuş.
Hatta bazıları sabah birlikte koşmak istemiş.
Ali gülümseyerek şöyle demiş:
— “Rüzgarla yarışamazsın belki… ama sabırla koşarsan, rüzgar bile seni alkışlar.”
Masalın Öğretisi:
Gerçek başarı başkalarını geçmek değil, kendini aşmaktır.
Kararlılık sessizdir, ama sonucu çok şey söyler.
Rüzgardan hızlı olmasan da, rüzgar gibi azimli olabilirsin.