Gölgedeki Elma
Gölgedeki Elma – Dini Masallar
Bir zamanlar Anadolu’nun yeşil ve bereketli bir köyünde Hasan adında küçük bir çocuk yaşarmış. Hasan, dürüstlüğü ve çalışkanlığıyla köyde herkesin sevdiği bir çocukmuş. Babasıyla birlikte yaşar, ona her işte yardım edermiş.
Bir gün yaz sıcağında babası sabah erken saatlerde tarlaya çalışmaya gitmiş. Hasan, annesinin hazırladığı yemeği sepete koymuş ve babasının yanına götürmek üzere yola koyulmuş.
Yol uzunmuş. Ağaçların gölgesinde biraz serinlemek isteyen Hasan, bir ceviz ağacının altına oturmuş. Tam o sırada yanındaki çalılığın içinden yuvarlanıp yere düşen kırmızı bir elma dikkatini çekmiş.

Elmaya baktığında, onu toplayan kimseyi görememiş.
— “Acaba bu elma kimin? Sahibi yoksa alabilir miyim?” diye düşünmüş.
Sonra, susuzluk ve yorgunlukla dayanamayarak elmayı almış, yıkamadan bile bir ısırık almış.
Ama o anda içinde tuhaf bir huzursuzluk belirmiş.
— “Ya birinin malıysa?”
— “İzin almadan almak doğru mu?”
Bu düşüncelerle yürümeye devam etmiş.
Babasının Yanına Varışı – Dini Masallar
Hasan babasına ulaştığında yemek sepetini uzatmış ama yüzü düşüktü.
Babası sormuş:
— “Oğlum, bir derdin mi var?”
Hasan elindeki yarım elmayı göstermiş ve durumu anlatmış:
— “Yolda buldum baba. Ağaçtan düşmüş gibiydi ama sahibi belli değildi. Çok susamıştım. Dayanamadım, yedim. Ama şimdi içim rahat değil…”
Babası, Hasan’ın başını okşamış ve şöyle demiş:
— “Oğlum, işte bu hassasiyet en değerli şeydir. Kul hakkı, insanın gönlünü sıkar. Her lokmanın sahibini bilmek gerekir. Helal lokma, sadece mideyi değil kalbi de doyurur.”
Hasan başını eğmiş:
— “O zaman baba, ne yapmalıyım?”
Babası gülümseyerek:
— “Yarın o ağacın sahibini arayalım. Gönül rahatlığı, en güzel uykudur.”
Elmanın Sahibini Aramak – Masal Oku
Ertesi sabah Hasan ve babası elmayı bulduğu ağacın yoluna gitmiş. Etraftaki evlere sormuşlar.
Bir yaşlı kadın elmayı görünce demiş ki:
— “O elma, Hakkı Amca’nın bahçesinden düşmüştür. O yukarıdaki eski evde oturur.”
Hasan biraz çekinmiş ama babası ona cesaret vermiş.
Kapıyı çalmışlar. Hakkı Amca, uzun sakallı, güler yüzlü bir adammış. Hasan olan biteni anlatınca Hakkı Amca önce gülümsemiş sonra da gözleri dolmuş:
— “Evladım, ne güzel bir şey yaptın. Düşen bir elma için bunca yolu geldin ha?”
Hasan:
— “İçim rahat değildi amca. Bilmeden hakkını yediysem, özür dilerim.”

Hakkı Amca elini Hasan’ın başına koymuş:
— “Ben sana helal ediyorum. Hakkım helal olsun evladım. Böyle temiz niyetli birini görmek insanın içini ferahlatır. Dilerim bu dürüstlüğün, hayat boyu sana yol olur.”
Yıllar Sonra
Yıllar geçmiş. Hasan büyümüş, çevre köylerde dürüstlüğüyle tanınan bir tüccar olmuş.
Köyden gelenler onunla alışveriş yaparken şöyle dermiş:
— “Hasan ne derse doğrudur. O, bir elmanın hakkını bile geri vermeye çalışan çocuktur.”
Hasan her seferinde şunu hatırlarmış:
— “Bir niyet, bin kapı açar. Allah samimi olanı yarı yolda bırakmaz.”
Ve çocuklarına da hep aynı masalı anlatırmış:
— “Bir gün bir elma gördüm, yedim ve sonra yola çıktım… Asıl doygunluk midede değil, vicdandadır.”
Masalın Öğretisi:
Helal lokma sadece karın değil, kalbi de doyurur.
Hakkı gözetmek küçük yaşta öğrenilir.
Allah, niyeti temiz olanın yolunu açar.